Muhasebe, Finans, Dış Ticaret, Mali ve İdari İşler alanındaki 23 yıllık
tecrübemden sonra “bunu da becerirsin” diyerek Satış Müdürlüğü’ne atandım.
Yaklaşık 3 yıldır bu görevi yapıyorum. Şu anda 25 kişiye yakın bir departmanım
var ve yaklaşık 150 kişinin ekmek yediği orta ölçekli bir bayi teşkilatını
yönetiyorum. Her geçen gün bu işe daha
da çok ısındım. Meğerse satıcı doğmuşum. Hakikaten satış yapmayı çok sevdim.
Sanırım satış da beni sevdi ve şirketim adına çok büyük projelerin
kazanılmasında önemli roller oynadım. Müşteri adayı bulmayı, onlarla görüşme
yapmayı, onlara ürünlerimizi anlatmayı, onların ihtiyaçlarını çözmeyi, en
nihayetinde de satış yapmayı çok seviyorum. İşin tahsilat ve teslimat kısımları
da pürüzsüz halledilebilirse satış işi gerçekten çok keyifli.
Mutfak ve kapı sektöründe satış süreçleri oldukça uzun ve zordur.
Bayilerimiz aracılığıyla hem perakende müşterilere, hem de mimar ve müteahhit
gibi kurumsal müşterilere satış yapmak durumundayız. Bu müşteri gruplarının beklentileri
ve satın alma şekilleri birbirinden çok farklı oluyor.
Perakende satışlarda nihai müşteri bayilerimizin showroomlarına geliyor, teşhirdeki
mutfakları ve kapıları inceliyor, epey bir soru soruyor, aldığı cevaplardan
memnunsa proje çizdirmek için ölçülerini veriyor, bir süre sonra hazırlanan
görsel projeyi ve ayrıntılı teklifi beğenirse de satış gerçekleşiyor. Bu
bahsettiğim satış görüşmesi genelde iki farklı güne dağılır ve toplamda minimum
2 saat sürer. Yani bayilerimizde bulunan içmimar kökenli arkadaşların sabırlı
ve istekli olmaları çok önem arz ediyor. Müşteri psikolojisini, özellikle de
kadın müşterilerin hizmet beklentilerini çok iyi bilmeleri gerekiyor.
Kurumsal müşteriler ise ne bayilerimize gelir ne de fabrikamıza. Onlar
kendilerine ulaşılmasını ister. Bu yüzden sahadaki içmimar arkadaşlarımız
sürekli yapılmakta olan konut projelerini takip ederler. Bu büyük bir azim ve
emek ister. Müteahhit veya mimardan randevu alındığında da, bırakılacak intiba,
gösterilecek uzmanlık ve müşterinin projesine hakimiyet çok önem kazanmaktadır.
Eğer kurumsal müşteri satıcının sunumunu ve yaklaşımını beğenirse o zaman
bayimize veya fabrikamıza ziyarete gelip daha fazla model görmek isteyecek ve
teklif almak için proje ve şartnamesini paylaşacaktır.
İster perakende ister kurumsal müşteri olsun, yukarıda da bahsettiğim gibi
satıcılarımızın işi çok zordur bizim sektörde. Her iki müşteriyi de
rakiplerimize kaptırmamak için satıcılarımızın işlerine ve müşterilerinin
beklentilerine çok hakim olmaları gerekiyor. İstekli, coşkulu ve dikkatli
olmaları gerekiyor. Satıcının satmayı
istediği ürüne ve vereceği hizmete inancının tam olması ve ürünü iyi biliyor
olması gerekir. Ayrıca müşterisinin tüm dikkatini ve ilgisini satmaya çalıştığı
ürün ve hizmet üzerinde toplayabilmelidir.
Satıcılarımıza verdiğimiz eğitimler ve talimatlar sonucunda her hangi bir
satış sürecinde satıcı tüm görüşmeyi kurallara bağlı olarak yürütse de satış
yapamadığı oluyor. Kaçan satışlara baktığımda satıcı arkadaşımızın kalbini
koyarak, azimle, inançla ve arzuyla işe sarılmadığını görüyorum. Bir satıcının
başarısını en çok etkileyecek konuların bunlar olduğunu düşünüyorum.
Tüm satış süreci boyunca her şeyi doğru yapmış olabilirsiniz. Yani
perakende mutfak veya toplu konut projesinin mutfakları için yaptığınız görüşmelerinde
müşteriyi mağaza girişinde doğru karşılamış, hoş muhabbette ve güzel ikramlarda
bulunmuş, ürünleri doğru anlatmış, projeyi doğru algılayarak harika öneriler
getirmiş, yazışmalarınızı, konuşmalarınız, sunumlarınızı doğru yapmış, uygun
teklif bile vermiş olabilirsiniz. Müşteriyle samimi bir ortam yakaladığınıza
rağmen işi rakiplerinize kaptırmış olabilirsiniz. Bunun tek sebebi satıcının
işe “ruhunu” katmamasıdır. Yani satıcı, her şeyi doğru yapmasına rağmen, satış
süreçlerine ve işine ruhunu dahil edemez ise başarılı olması mümkün değildir.
Satıcı, satışı gerçekleştirebileceği konusunda kendini inandırmış ve bu ruh
haliyle müşterisinin karşısına çıkmış olmalıdır. Tüm konsantrasyonunu müşteriye
odaklamış bir satıcının başarısız olma ihmali mümkün değildir.
İşine ruhunu katan satıcılar bizim işimizde başarılı olacaklardır.
Hep dediğim gibi “inanırsan
inandırırsın, inandırırsan satarsın”.
İrfan Ersoy
Eurodecor Satış Müdürü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder