Bu blogda, danışmanlığını yaptığım firmalardaki profesyonellerin satışa, pazarlamaya, marka yönetimine, perakendeciliğe, tanıtıma ve iş yaşamına dair görüşlerini bulacaksınız. Bazen makale formatında bazen de ropörtaj formatında olacak bu görüşlerden çok faydalanacağınıza eminim. Murat ŞAYLAN

1 Aralık 2013 Pazar

Bir bilene danışmaktan korkmayın / ÜMİT AKBIYIK

Ev tekstil üretimi yapan Denizli firmasıyız. Aynı zamanda bir aile şirketiyiz. Ben de aileden birisiyim. Firmadaki görevim satış müdürlüğü. Firmamızda uzun yıllar üretim bölümünde görev yaptım. Sonra satışa geçtim. Malı üretmek kadar satmanın da çok önemli olduğunu satış müdürlüğü görevinde öğrendim. Uzun yıllar markalara fason üretim yaptık. Beraberinde kendi markamızı yaratarak toptancılar aracılığıyla satış yaptık. Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki toptancıları ziyaret ettim, siparişler aldım, yeni toptancılar kazandırdım. Başka markalara fason üretimle ve kendi markamızı toptancılar aracılığıyla pazarlamakla bir yerlere ulaşılamayacağı kanaatine vardık. Bazı bölgelerde toptancılarla çalışmayıp direkt esnafa satış yaptığımız için bayilik sisteminin markamız için daha hayırlı olduğunu da görebiliyorduk. Ürünü değerinde satmak, markayı bilinir kılmak, nihai satış noktasına direkt satış yapmak, daha fazla mağazada satılıyor olmak, iyi mağazalarda doğru düzgün bulunur olmak tatmin edici karlılık için olmazsa olmazlardı. Bunun için güçlü ve profesyonel bir satış ekibine sahip olmamız gerektiğine inanıyorduk. Markamızın değerini ve bilinirliğini artırmak için de pazarlama faaliyetleri yapmalıydık. Ama nereden başlayacağımız bilmiyorduk. Bu konularda gerekli tecrübelerimiz yoktu. Bunun için ne yapabilirdik? Bir bilene danışabilirdik. Öncelikli olarak internette bu konuları araştırdık ve konuya hakim danışmanları inceledik. En sonunda bir danışmanda karar kıldık. Danışman bize bizi anlattı, başka sektörlerden firmaların neler yaptığından bahsetti. Rakiplerle baş edebilmek ve pazar payımızı artırabilmek için neler yapmamız gerektiğini anlattı. Ürünümüzü, ürün gamımızı, görsel kimliğimizi ve tanıtımımızı nasıl farklılaştırmamız gerektiğini gösterdi. Nasıl bir satış politikası oluşturmamız gerektiğini, satış performansını hangi açılardan takip etmemiz gerektiğini anlattı. Birlikte satış departmanı kurduk. Danışman bize bilmediğimiz yöntemleri anlattı ve başlangıçta çok zor gibi gelen sistemler kurdu. Toptancıları bırakıp esnaflara direkt mal satmaya karar verdiğimiz için geniş bir satış kadrosu (5 kişi) kurduk. Başlarda bu kadar kişiye gerek var mı diye garipsemedim değil. Ayrıca danışmanımız “müdür bey siz satış yapmayacaksınız, ekibiniz yapacak, siz onları yöneteceksiniz” dediğinde, biraz telaşlanmadım değil. Çünkü ben satıştan gelen birisiyim ve satış yapmadan faydalı olabileceğime inanmıyordum. Sağ olsun danışmanımız bana bir dünya sorumluluk yükledi ve satış müdürü olarak odaklanmam gereken yeni görevleri gösterdi. Müdür olarak nelere önem vermem gerektiğini daha iyi anladım. Başlarda zorlandım ama satıcıları yönlendirerek ve denetleyerek satışları daha fazla artırabildiğimizi görünce rahatladım. Toptancıları bırakınca satışlarımız düşmedi, tam aksine arttı. Çünkü bölgelerden sorumlu satıcılarımız hızla doğru satış noktaları buldular. Her gün 3-4 tane yeni bayi kazandık. 2-3 ayda toptancılarımızla yaptığımız cirolara ulaştık ve aştık. Tabi daha karlı satış yapıyoruz. Satışlar arttıkça da gururlanıyoruz. İnsanlarda da marka bilinirliğini her geçen gün arttırıyoruz. Markalaşma yönünde gün geçtikçe ilerliyoruz. Ama şu da bir gerçek hiçbir şey kendiliğinden olmuyor. Bunun için sistem çok iyi kurulmalı, kurulacak olan sistemi çok iyi yönetmek gerekiyor. Satıcı arkadaşları boş bırakmamak ve uzaktan takip sistemleri ile iyi izlemek gerekiyor. Alınan siparişlerin sevkiyatını ve tahsilatını iyi izlemek gerekiyor. Kısaca özetlemek gerekirse, siz ne kadar iyi ürün yaparsanız yapın ama ürünü satmak ve pazarlamak ayrı bir olay. Bunun için kesinlikle satış için ayrı, pazarlama için departmanlarınız olması gerekir. Gerçekten pazarlama ve satış çok heyecan verici. Şimdi satış müdürü görevimi de gerçekten zevk alarak yapıyorum.

Sözün özü, işin içinden çıkamıyorsanız bir bilene danışmanızı ve onun önereceği yeni yöntemlere kulak vermenizi şiddetle öneririm. Tekerleği yeniden keşfetmektense, tekerleği keşfetmiş insanların tecrübelerinden yararlanmanızı öneririm.

ÜMİT AKBIYIK
ARAN TEKSTİL / Satış Müdürü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder